SÖZLÜKEMEKLİSİ

BİLİNÇLİ EYLEM HAYIR’cılar şöyle bir toplanın bakalım diyeceklerim var. Türkiye’deki muhalif kesimin mücadele – örgütlenme – düşünme (aslen bilinçli eylem) sorunsalından bahsetmek istiyorum. Önce sorunun kendisi ve temelinden bahsedip, çözüm stratejilerinden ve son olarak kendi görüşümden bahsedeceğim. Mevcut eğitim sisteminin bir ürünü olarak toplum eğitimli-cahil her kesiminde -birbirine denk- strateji geliştirme sorunsalı var. Sanki birileri beyinlerimizi uyuşturmuş, yerinden sökmüş, hepimizi mankurtlaştırmış gibi, omurilik tepkileri ve reflekslerle yaşıyoruz. Özünde bu mesele burjuva toplumun kültür politikalarının formlaştırdığı insan modeliyle ilgilidir, ancak bu kadar derine inmeyeceğim.  Günümüz dünyasında kitle yönetimi (güdümü) iddiasında olan yapılar / devletler / kurumlar en ileri bilimsel methodlarla strateji geliştirirler.İktisadi – siyasa, sosyoloji, epistemoloji, tarih, matematik / istatistik, felsefe, filoloji, sosyal psikoloji, psikoloji / psikiyatri, coğrafya. Tü...

İran bölgede kendi “milli” politikalarını -İsrail’den sonra- en iyi uygulayan devlettir. Irak’ın işgaline kendine yakın bir iktidar gelmesi için göz yummuş, işgal sonrası ise Şii direnişi örgütleyerek ABD’yi kovmaya çalışmıştır. Yaygın dezenformasyona rağmen Afganistan’ın işgalinde İran rolü düşüktür. Sovyet – Afgan savaşında İran etkisindeki Şii aşiretler ABD ile hareket ederek kendi sonlarını hazırlamıştır, artık siyasi etkileri düşüktür. İran ortadoğudaki çatışma halini ne kadar kendi lehine kullansa da, İran yayılmacılığı olgusu güçlü bir algı operasyonudur. Zira bölgeyi karıştıran terör İsrail aklı, Suud – Katar sermayesi ve bu sermayenin yarattığı insan kaynağıyla yürüyor. Bölgede mezhep savaşlarının yaşanması çok uzun vadeli bir proje olsa da 2006 sonrası hızlandırıldı. Küresel Çete Suud eliyle bölgeyi karıştırıyor, mezhep çatışmalarını başlatıyor, İran’da böylece kendine hareket alanı buluyor. Küresel Çete mezhep savaşının derinleşmesi amacıyla bir yandan terörü beslerken, diğe...

“Komplolar egemen sınıfların kökenleri yüzlerce yıla dayanan gönüllü biat için senaryolar manzumesidir.”  Özellikle modern (!) dünyada zihni bulanık insanları bir amaç etrafında toplamak ve onlardan faydalanmak oldukça zordur. Komplolar hedef kitlenin değerleri (inanç, ırk, siyasal kültür vs) üzerinden kurgulanarak, onları gönüllü piyon haline getirmeyi amaçlar. Örneğin; bir karakol baskını komplosu ile Türk toplumunun ortak hassasiyet noktası olan şehitler üzerinden bir refleks kurgulanabilir. Komplo aynı zamanda da karşı – devrimci bir mücadele / savaş biçimi / tekniğidir. Hile ve bir kurgu ile rakibin alt edilmesini ifade eder.  Sürekli kullanılan “komplo teorisi” kavramı hatalıdır. Komplonun teorisi olmaz, çünkü komplo eylemdir, fesat (conspiracy) teorisi olur. Bu fesat (conspiracy) eyleme geçtiği noktada artık komplodur. Ve başta belirttiğim gibi kitlelerin amaca -gönüllü- kanalize olmasını sağlar. Unutmayın ki; kimseyi para karşılığı ölüme gönderemezsiniz. Ancak dünyada ...

Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizini bu yıl içinde yaşamamız kaçınılmaz. Öncesinden bugünü söylemiştik lakin tekrarlayalım: 1) 20 bin TL üzeri nakiti olanlar mutlaka “fiziki” altın almalı. Fiziki çünkü kriz döneminde bankadaki para veya altın artık sizin değildir! Eğer ki; çok iyi korunan bir site veya benzeri konutta ikamet ediyorsanız dairenizde bir kasa yeterli olabilir. Bu lükse / şartlara sahip olmayanlar için ise en iyi tercih şüphesiz bankalardan kasa kiralamak olacaktır. Bu da senelik ortalama 300 tl demek. 2) 20 bin TL altı birikime sahip olanlar dolarda ise pozisyonlarını bozmamalı. TL de olanlar içinse dolar veya İngiliz Sterlini güvenli liman. 3) Bankadan kredi çekmiş olanlar en kısa zaman içerisinde kredilerini kapatmalı (akraba, eş-dost yardımı olur, arabasını satar vb). 4) Nakiti olup konut almayı düşünenlerse beklesin. Hali hazırda % 20 düşmüş konut fiyatları bu sene içinde çok daha aşağı seviyeleri görecek. 5) An itibariyle zararda olsanız dahi borsadan çıkın.