Kayıtlar

Nisan, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SOSYAL EMPERYALİZM

Avrupa 90’larda Sosyal Emperyalizm modeline geçişini tamamladı. Peki ya ABD? Kitabın sonunu söyletmeyin arkadaşlar 🙂 heyecanı kaçıyor.  Şu anki küresel sömürü sistemi sürdürülebilir değil. Dünyanın öz kaynakları hızla tükeniyor, tahrip ediliyor. Bizzat Küresel Sistemin beyin kuruluşları, durumun sürdürülemezliği ile ilgili raporlar hazırlıyor.  Şimdi ilginç bir çıkış yapalım. Erdoğan’ın “Dünya 5 ten büyüktür” söylemi Küresel Sisteme başkaldırı değil “ilerici itaat” içerir. Tıpkı Öcalan’ın Küresel Sisteme göre miadını doldurmuş Ulus Devlet yerine “Demokratik Konfederalizm / Modernite” ye yönelmesi gibi. Erdoğan’ın söyleminin mimarı bildiğim kadarıyla Cemil Ertem’dir. Kendisi dünyanın ne tarafa doğru döndüğünü iyi takip eder. Bilir ki, Küresel Sistemin sunacağı gelecekte, çatışmaları, çıkarları, savaşları, yıkımları olan büyük devletlerin yeri yoktur. Onun yerine kendi başına bir güç olamayacak olan kent devletler ve özel sektör vardır. Erdoğan’ın “Dünya 5’ten büyüktür” söylemi...

SÖZ VE KALEM

Söz mü kalem mi ey fani? Sözcü müsün kalem ehli mi? Dilde mi elde misin? Dilde isen gel beri, elde isen git öte. Söz dilde, kalem elde var olur, vûcut bulur. Anadolu mayası SÖZ ile var olur. Kalem ile YOK – kayıp olur vari. Kalemci isen yok ol olanlardan beri. Kalemci isen yok ol olanlardan beri. Kelamcı isen gel beri var olanlardan vari. 2019 – 2023 / 1919 – 1923  Sözlerde SIRlanmış, ayna; bakan’a kendini, gören’e SIRrını anlatır. Kayaların oğlundan – Dönenceye, Anadolu mayası var olur, vûcut bulur. Bilenle bilmeyen / bakanla gören / anlayanla anlamayan beraber yürür bu yolda, vuslata ulaşırcasına der YADA.

SEÇİMLER

Devlet belirlediği strateji ile enstrüman kullanır...  Durum planlaması yapar...  Anlık - kısa ve uzun zamanlamalı...  Mevcut hareket bu şekilde devam edecekse mevcut kişi ile. Değişip statik hale gelinmesi gerekiyorsa uhuvvet ve suhulette hareket kabiliyetinde bir enstrümanla (isimler burada önemli değil)... Aslolan DEVLET ise gerisi (isim cisim) teferruattır... Bir konserde orkestrasyon aslolandır...  Ki müzik harmonisi harikulade olsun...  Müziğe kulağınızı verin, enstrümanları izleyin, en önemlisinin “ORKESTRASYON” olduğuna ererek (Erenler Dergâhında olmak meşakkatlidir) DEVLET'in manâsını idrak eder vari... Bırakınız milyonlar sadece İZLESİN, bir kaç YÜZBİN (entellektüel - siyasetçi - işadamı v.b.) dinlesin, O’nlardan olmayın... Olursanız da isme cisme takılarak vakit harcayın... “Hiç görünenle görünmeyen bir olur mu” diyenlerden olmaktır aslolan / bizi var edip, vûcut bulduran. İzleyen sadece yürür, dinleyen sadece durur büyülenmişçesine; manâda vûcut bula...

KOBRA ETKİSİ

Süregelen bir problemin çözümü için yapılan müdahalenin, problemi daha da içinden çıkılmaz hale getirmesi durumu. İngiliz hükümeti Hindistan yönetimini elinde tuttuğu dönemde kobralardan çok çeker ve kobralara karşı savaş başlatır. Ne var ki İngilizler yılanlarla haşır neşir oldukça daha çok İngiliz kobra zehiriyle tanışır. Bunu fark eden "zeki" bir İngiliz "Neden biz uğraşıyoruz? Kobra kafası getiren Hintliye ödül verelim olsun bitsin" der. Bunun üzerine kampanya başlar. Başlarda gerçekten Kobraların sayısı azalır; ancak zor koşullara muhteşem uyumları ile bilinen Hintliler, "Madem bunlar her ölü yılana para veriyor o zaman biz bu kobraları besleyelim üretelim. Hem kim koşacak kobra peşinde?" der. Bu fikirle yola çıkan Hintliler "kobra çiftlikleri" kurarak yılanları üretirler ve paraya para demezler. Bu durumu fark edip aptal yerine konduklarını anlayan İngilizler, hem daha fazla kobra üretilmesin diye, hem de zekaları ile daha fazla alay edilme...

SELEFİLİK

Gazetelerde yer alan haberlere göre, Suriyeli çocuklara Suudların finans desteğiyle Arapça eğitim verecekmişiz? Suudların desteklediği eğitim finansmanının (Rabıta olgusu) ne tarz sonuçlar ürettiğini bu seride anlatmıştım. (KÜRESEL TERÖR) Ülkemizde sayıları 1 milyona yaklaşan, dünyaları yıkılmış Suriyeli çocuklar, Suud’ların kuracağı okullarda Selefi kafayla yetişecek. Bu çocuklar şu an ülkenin neredeyse her yerine dağılmış durumdalar, bir süre sonra ülke içinde normal yaşama da dahil olacaklar. Milli münevver, sosyal psikolog Erol Güngör’ün 70 lerde yaptığı tespit üzere; gençliğin verdiği radikalist / fundamentalist düşünce yapısı ülkedeki dini kişi ve kurumların kirliliği gibi etkenler ile birleştiğinde; bu gençler de daha radikal ve idealist görünen Selefi akımların girdabına kapılacak ve başta seküler – alevi nüfus ve alternatif islami gruplar hedef olacaktır. BOP eşbaşkanı AKP’nin gençlik kolları başkanlığını 7 kuşaktan diğer eşbaşkan Selefi Suudlara bağlı birine vermesi tesadüf d...

KİBERNETİK OPERASYON

Vitrinde bunlar olmasa, batı işbirlikçisi bir hükümet bu Suriye icraatını yapabilir miydi? Toplumun kodu belli. İlkokuldan itibaren heybetli geçmişiyle, Osmanlı’nın cihan imparatorluğu olduğuyla yetiştirilen toplum, tepeden inme Batıcılıkla ezilmiş kendi atılımını yapamamış olmasını göz ardı ederek, çöküşünü tamamen batıya bağlayan, batıcıların sınıfsal / kültürel baskısına maruz kalmış. 28 Şubat döneminde kendime sormuştum, bu sosyal yapıyı inşa edenler toplum içinden bir Hitler mi çıkarmak istiyor diye, umutlanmıştım.. Çünkü o dönem ortaya çıkacak bir refleks oyunu bozamasa da taşları yerinden oynatırdı. Benim gördüğümü onlar göremedi mi peki? Top onların neticede, kimin oynayacağını onlar seçiyor. Çoktan refleksi de, kurtarıcıyı da planlamışlar, hatta yol haritasını da çizmişler. Öyle bir lider ki, ezilenlerin sesi, halkın temel sorunlarını / sosyal ezilmişliğini çözüyor, halkın dilinden konuşuyor, İslamcı görüntüsü var. Belirli aralıklarla önüne çıkan toplumun belalısı engelleri ez...