SÖZLÜKEMEKLİSİ

Anlarsanız hal-iniz, okursanız pür-melâliniz güçlenir.  Anlayanlardan olunuz.  İbarettir, asl-olan;  aynayı var edeni (SIRlanmış yüzünü) görebilmektir. Anlayanlardan olabilmeniz için de;  Türk Gençliği'ne Hitap'ın içine sırlanmışları anlayamıyorsunuz, okumanız değil, harf-harf / kelime-kelime / cümle-cümle. Devlet kimsenin dümen suyuna girmez… Atatürk'ten beri gelen onu liderin figüratif oldu yazmam büyüklüğü yeterli. Türk Gençliğine Hitap / Atamtürk’ten – Atatürk’e mutlak okunmalı, anlayarak – görerek sırlarına vakıf olarak… Dinamizminden feyz alarak… Her Şerr den Hayr’a çıkacak yolu bulduran anlamlara vararak… Hayr’dan da Şerr-in doğmasını önleyecek gizlenmişlere adanarak, okunmalı… “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda (kan hafızasında) mevcuttur” Ya Devlet başa ya Kuzgun leşe… Okunmalı; ”YADA” taşıyarak tenimizde – yüreğimizde… Okumalı; anlamlarından var olup vûcut bulurcasına… Bakanlardan değil – GÖRENLERDEN, ezberleyenlerden değil – ...

Avrupa veya Amerika’nın inceden inceye planlar yapıp toplum mühendislikleri ile parçaladığı (Arap baharları gibi) devlet(cik)lere karşı karşı tutan programları Türkiye’ye karşı tutmuyor. Tutsa dahi bir yerden bozuluyor. Pentagon’da unpredictible (önceden tahmin edilemeyen) ülkeler listesinde Türkiye 1. sıradadır (unpredictible number  one), listede Türkiye’nin karşısında 4+x yazar (yani Türkiye’ye yapılan herhangi bir etkiye karşılık Türkiye’nin vere(bile)ceği ‘tepki’lerde dördüncü hamleden sonrasını kestirmek olanaksızdır). Bunun sebebi Türkiye’nin yapısının ‘devlet’ geleneğinden gelmesidir. Burada devlet kavramı üzerinde durmak gerekiyor. Türkiye’de devlet kavramı  arapçadaki ‘devl’ den gelir (devl-davla yani değiştirici-dönüştürücü olan demektir). Batıda ise devlet kavramı ‘state’  demektir. ‘State’ kelimesi de  ‘stabilite’ yani ‘istikrar’ kelimesinden gelir. Batıdaki devletin (state=stabilite=istikrar) değiştirme görevi yoktur. Bizde devlet doğrudan değiştiric...

Mart 1995 darbesini Aliyev’e bildiren Demirel’dir ve doğrusunu yapmıştır / istihbaratı MİT vermiştir. Lakin Demirel darbenin önlenmesi ihtimaline karşı bizim / Türkiye’nin hesabınca işlerin geri döndürülemez olacağı kadar geç bir vakitte Aliyev’e durumu bildirir ve “sonunda bizden birilerinin yediği halt ama bakın yine biz olayı durdurduk” denebilecek yüzümüz olur hesabı yapılmıştır. Eğer darbe başarılı olmasaydı ve Demirel bildirmeseydi aralarına duvar örülmüş iki devlet hatta daha da önemlisi Rusya’yı karşısına almış ve Türki cumhuriyetlerle ilişkileri kopmuş / enterne edilmiş bir Türkiye olacaktı. Elçibey’in Türkiye Cumhuriyeti’ne hizmetleri büyüktür ve muhabbetimiz bakidir. Lakin reel politik gerçeklik ve ülke menfaatleri vardır!

USA - Türkiye sınır ötesi anlaşamaması toplantıları - İdlip  bölgesi saldırıları ile, kadınlar arası doğum günü buluşması - üç büyük ile kayyum atanması ile beraber okunmalı... “Asimetrik kaosta” var olup vûcut bulma hâl - i zamanındayız... Selam olsun; ”asimetrik kaos”un uzmanlarına... Her zaman masanın kazandığı bu oyunda, “asimetrik kaos” masanın sahibi olunca kazanırız, der geçeriz... Masanın sahibi olduğunu zanneden  yansımanın - yanılsamalarında. Faraktal teoreminin her alanına nüfuz etmiş “asimetrik kaos” hâl - inde var olup KELEBEK etkisinin galebe çalma zamanında vûcut bulur vari... Görenlerden olun, anlamlardan - anlam bularak... Ata(m)türk’ten - Atatürk’e. Görenlerden olun, Ata(m)türk’ten - Atatürk’e. Ya DEVLET başa ya kuzgun leşe... Kaosun asimetrisinde var olup vûcüt bulmakta evren, her zerresi ile. Hiçlikten - hepliğe, Heplikten - hiçliğe vari...

Sevgili dostlar, bugüne kadar daha çok basın ve internette bulma şansınız olmayan, spesifik bilgi / veri / istihbarat paylaştım sizlerle. Bugün bir değişiklik yapmak istiyorum. Devletin (iktidarların değil) izlediği / kırmızı çizgileri diyebileceğimiz politikaların teorik / mantıksal temellerinden konuşmak bahsetmek istiyorum. Konuyla doğrudan ilgili olarak sorumuzu soralım: Türkiye Cumhuriyeti Devleti için orta ve uzun vadede en büyük tehdit nedir? Çoğunuzun terör dediğini duyar gibiyim ama değil! Türkiye Cumhuriyeti için uzun vadede en büyük tehdit; nüfus artış hızı / demografik sorunlardır. Devletin bu tehditi görmesi ve çalışmalar yapması 60’ların ortalarına denk gelir. DPT Uzun Vadeli Planlar Dairesi çatısı altında Yalçın Küçük dahil pek çok yetkili bu konuda gizli çalışmalar / araştırmalar yaptı. 2030 yılında Kürt nüfusunun Türk nüfusunu geçeceği öngörüldü. Çözüm olarak; Kürt nüfusunun Türkiye geneline eşit olarak dağılımı sağlanarak Türk nüfusu ile homojenize edilmesine karar...

​Sürekli “devletten kastınız nedir?” soruları alıyorum. “Devlet yoktur” diyenler devleti Süleyman Demirel’e sorsun: Demirel: Derin devlet askerdir –  http://www.radikal.com.tr/politika/demirel_derin_devlet_askerdir-919732 “Devlet yoktur” diyenler devleti “Türkiye’de ordu, bürokrasi ve yargıdan oluşan bir derin devlet olgusu var. Bu olgunun içine medyayı da yerleştirmek mümkün. Derin devletin üç kırmızısı var. Kemalizm, laiklik, toprak bütünlüğü diye Washington’a kripto çeken ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Robert Pearson’a sorsun! “Devlet yoktur” diyenler “devlet, çok ince bir teknikle AKP’yi ele geçirdi” diyen Prof. Kentel’e sorsun: http://www.t24.com.tr/haber/prof-ferhat-kentel-devlet-cok-ince-bir-teknikle-akpyi-ele-gecirdi,325501 ; “Devlet yoktur” diyenler devleti, “ERDOĞAN, 1 MARTTA DEVLETE YENİLDİ” diyen ABD Büyükelçisi’ne sorsun: Erdoğan 1 Mart’ta devlete yenildi!  http://www.gazetevatan.com/erdogan-1-mart-ta-devlete-yenildi–367239-gundem/ “Devlet yoktur” ...

IŞİD’in sponsorunun Suud / Körfez ve stratejik aklının İngilizler olduğunu daha önce yazdım. Türkiye algı operasyonu yapacak zekayı yitirdi. Piyasaya yeni çıkacak bir deterjanı iktidar / havuz medyasına “bunu pazarlayın” diye verseler gazetedeki çaycıya o malı satamazlar:) IŞİD kurulurken el-Kaide’yi bölsün diye düşünüldü ama olmadı. Örgütler arası rekabette “şiddet” belirleyicidir, ilgi / cazibeyi arttırır. El-Kaide’yi sev / sevme bir sistematiği / oto kontrolü vardır, “yalnız kurt” kullanmaz ama IŞİD hem örgüt / hem cephe mantığıyla çalışır. IŞİD 90’ların el-Kaide’si gibi, IŞİD’in önünü açanlar bugün onu kontrol edemiyor / edemezler. Suud besledi, yarın onun için de bir tehdit. IŞİD bölge sosyolojisini / savaşçıların psikolojisini / batı nefreti / dışlanmışlık ve cihadcıların “savaş motivasyon” kabiliyetini iyi bilir. IŞİD’e batıdan katılımın yüksek olmasının sebebi bu gerçeklik. IŞİD’in sahada / eylemlerde kullandığı teknoloji profesyonel işi. Teknolojiyi fazla kullanmak aslında...