ABD'NİN ARZU ETTİĞİ İSİM VE SENARYO

Erdoğan (AKP değil) ile Trump yönetimi arasında zaten gergin olan ilişkilerin, Katar krizi sonrası tamamen koptuğu kanaatini taşıyorum. 
Trump iktidara geldiğinde, sevinç çığlıkları atan havuz yazarlarının elbette bu konuyla da ilgili isabetli öngörü / analizleri olacaktır:) “Her Türk analist doğar” hadisinden hareketle, biz kendi analiz / tespitlerimizi yapalım, kişisel öngörümüzü açıklayalım müsaade varsa..
RTE’nin, ABD’de küresel sermayenin baronları ile görüşmesi ve sonrasında ekonomi politikalarının tekrar “Londra”ya angaje edilmesi ile başlayan sürece etraflıca değinmiştik: (bakınız MAKAS DEĞİŞİMİ)
İngiltere ile başlatılan “ekonomik ve siyasi stratejik işbirliği”nin, ABD tarafından kabul edilemeyeceği, buna göz yumulamayacağı zaten açık. RTE’nin, geçmişinin ve ideolojisinin de Trump’ın radikal islam(!) ile mücadele politikalarıyla çelişeceğini ekleyelim. Yalnız bu kadar değil.. ABD, BOP dahilinde “İran’a yönelik operasyona” hazırlanırken, Ankara’nın koşulsuz desteğine ihtiyacı var ve RTE’den tam destek almalarının zor olduğunu düşünüyorlar. Son yaşanan “Katar hadisesi” de adeta bunun sağlaması oldu onlar için.
Şahsi kanaatim: Türkiye’yi, Suriye bataklığına bodoslama soktuğu gibi İran’a sokacak bir lider görmek istiyor ABD, ki bu isim malumunuz. Kısa ve orta vadede RTE’nin ABD tarafından tasfiye edilebileceğini düşünüyorum. Bunun nasıl olacağı, yerine gelecek ismin hangi niteliklere sahip olacağı konusunun altını dolduralım. ABD’nin yerinde olsaydım, halihazırda halkın 50’sinde karşılık bulan iktidar partisi ile yola devam ederdim zira “tepedeki ismin” değişmesi “politikaların değişmesi” için yeterli. Haliyle kolay, risksiz ve hızlı bir seçenek.
Yine bu ismin Kürt seçmen tarafından makul bulunacak bir isim olması şart. Muhtemel “İran operasyonu” sırasında Kürt vatandaşların, “İran’da Kürtlere baskı yapılıyor” temalı dezenformasyonlar ile ikna edilebilmesi için bu gerekli. Tıpkı Irak’ta ve Suriye’de olduğu gibi. Yine milliyetçiler ikna edilirken sadece öznenin “Azeri Türkleri” olarak değiştirilmesi yeterli. Yine bu ismin, ABD politikalarına sıcak bakan, tercihen daha önce beraber çalışılmış biri olması beklenmeli.
Nasıl olabilir diye düşünelim.. Seçim yoluyla olmasına yüksek ihtimal vermiyorum çünkü RTE ile birlikte partide yıpranmış olur ve sonrasında istedikleri yönde lider değişimi garanti değil. Tekrar bir lider hazırlayıp, kitle konsolide etmek riskli, zaman ve mühendislik gerektirir. Peki askeri darbe? Elbette Türk halkı “darbeye karşı duracaktır” ve darbe yapılan lider / ideoloji süreçten daha güçlü çıkacaktır. Şerh düşelim: darbede hedef doğrudan sn. cumhurbaşkanı olursa, darbe görüntüde akamete uğramış olsa dahi sonuç itibariyle başarılı olur. Çünkü “halef” şüphesiz AKP içinden olacaktır ve kendisine yapılan darbe nedeniyle gelecek fazladan desteği de arkasına alacaktır. Böyle bir durumu, “darbeyi yapan güç” ile “darbe sonrası gelen isim” aynı merkeze tabidir, şeklinde okurum. Benim en çok ihtimal verdiğim senaryo ise “sağlık sorunları”. Açmaya gerek yok, “Türk siyasi tarihi”ne bakmak yeterli..
Kısa ve orta vadede, malum isim için yoğun bir pr çalışması bekliyorum. Burada not alınması gereken pr yapan isim ve merkezler olmalıdır. Yine beklediğim bir başka husus, kabine değişimi yapıldığı takdirde, Gül’e yakın isimlerden biri veya birkaçının kabinede yer bulması. 
Bu gelişmeyi ise ittifak arayışı olarak yorumladım ve aynı zamanda “Türkiye & İngiltere işbirliği” çerçevesinde değerlendirdim.
 
Bu analizi, ABD’nin arzu ettiği sonuç olarak okuyalım. Şüphesiz daha farklı senaryolar da gerçekleşebilir. “ABD dışındaki güçlerin, muhtemel hamle ve cevapları ne olur?” kısmını ise boş bıraktım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

OTOKRASİ, OLİGARŞİ ve DEVLET OPERASYONU

JİTEM

KAYALARIN HAREKETİ 2023