17/02/2016 ANKARA SALDIRISI
Söze; saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır dileyerek başlayalım. Ankara’da öyle bir operasyon yapıldı ki; Türk halkının yarısı “Suriye davetiyesi” diğer yarısı ise “Suriye’ye girme uyarısı” şeklinde arafta bırakıldı. Organizasyon / zamanlama / hedeflenen nihai kaos ve belirsizlik.. Her detayı ile örgüt etiketiyle yapılmış bir istihbarat servisi operasyonu olduğu belli.
Saldırıyı okurken atlanan ayrıntılardan biriyse, yapılacak olan “güvenlik zirvesi” http://www.ahaber.com.tr/…/2016/02/17/kulliyede-guvenlik-zi… Zirve rutin programda yer almıyor / gece duyuruluyor. Yani herkes için sürpriz bir gelişme. 18:00’de başlaması gerekirken o da sarkıyor ve ardından eşzamanlı saldırı. Hazırlığı / organizasyonu en az 2-3 hafta alacak bu operasyon 11-12 saatte gerçekleştirilemeyeceğine göre, adında “güvenlik” geçen bu toplantı sadece basına ve kamuoyuna sürpriz olup bünyesinde ikinci bir istihbarat skandalı daha ihtiva eder. Yani operasyonu gerçekleştiren güç, devletin en üst kademesini / tepesini ayrıca dinlemiş ve hali hazırda dinliyor demektir.
warum ist es für uns schwer, eine richtige frage zu stellen? İyi bir soru asla “kim” kelimesini içermez. Bu akşam biz “neden” sorusunu sorarak, “kim” sorusunun cevabına ulaşacağız.
1) Saldırıyı neden YPG / PKK yap(a)maz?
a) Bu sıralar “uluslararası meşruiyet” peşinde koşan bir örgüt için “intihar” olur.
b) PKK’nın kırsaldaki eylemleri dahi neredeyse durma noktasında ve örgütün tüm konsantrasyonu “Cizre ve Sur” üzerinde.. Velev ki yapmış olsa, eylem için tercih edeceği yer “Ankara” olmaz. (alıcı – mesaj)
c) Saldırı sonrası, örgüt ile mücadelenin sadece ülke sınırları ile kalmayıp Suriye’ye taşınarak örgüte yeni cephe açılacağı ve Türk halkının birbirine daha fazla kenetleceği öngörülebilir olduğundan mantık dışı.
d) Ankara’da genelkurmay hedefli bir saldırı örgütü fazlasıyla aşar!
Tüm bunlara örgütün saldırıyı üstlenmediğini de ekleyelim..
2) Suriye’de ortak ve nihai hedef / çıkarlarının neredeyse aynı olan ABD & Rusya saldırıyı neden yap(a)maz?
a) ABD Haseke’de, Rusya Kamışlı’da PYD ile birlikte üs kuruyor iken Türkiye’yi bölgeye sokmak akıl / mantık dışı.
b) Türkiye’ye infial yaratacak bir eylem ile mesaj vermek isteselerdi; Musul / Başika’yı hedef alıp, eş zamanlı olarak medya / muhalefet kullanılarak, Türk kamuoyunda “bataklıktan çıkalım” baskısı yaratmaları daha olası olurdu.
c) “PYD terör örgütü değildir” açıklaması yapan ABD’nin kendi ayağına sıkması / kendi kendini yalanlaması olur.
3) Saldırıyı neden MİT yap(a)maz?
a) Hakan Fidan, AKP’nin istekli olduğu “Suriye Operasyonu”na zemin hazırlamak için böyle bir örtülü faaliyete girişirse, teşkilat içindeki karşıt grubun bunu sızdırma ihtimali son derece yüksek. böyle bir durumda bedeli ödeyecek tek kişi vardır!
b) MİT / Fidan’ın genelkurmayın kalbini hedef alması, Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanlığı’nın elindeki “MİT & Kandil görüşmelerinin belge / kayıtlarını” servislemesi ile son bulur.
c) Hakan Fidan’ın daha önce söylediği üzere “Suriye’ye dört adam gönderip, sınır birliklerine 8 tane füze fırlat(tırıl)ması” yolu tercih edilirdi.
d) Eylem hem MİT (istihbarat zafiyeti) aynı zamanda iktidar / AKP üzerinde baskı / tepki doğurur.
4) Saldırıyı neden MOSSAD / İsrail yap(a)maz?
a) Karşılıklı “eylemsizlik” mutabakatı.
b) Yeniden yapılandırılan ilişkiler ve Akdeniz petrolleri ortaklığı.
c) Türkiye’nin Suriye’ye / bölgeye girmesi İsrail için menfaat oluşturmaz.
O halde saldırıyı kim yaptı? Bir Kızıldereli atasözünün dediği gibi: “bir suda iki balık kavga ediyorsa oradan 5 dk. önce uzun bacaklı bir ingiliz geçmiştir.”
5) Saldırıyı neden İngiltere / MI6 yapar?
a) Suriye’de mevcut ABD & Rusya Konsorsiyumu’nun bir hedefi de Sykes-Picot / İngiliz egemenliğinin sonlandırılmasıdır.
b) Türkiye’nin Suriye’ye girip ABD & Rusya & PYD ile karşı karşıya gelmesi veya çatışması ingiltere için deyim yerindeyse “bir taşla iki kuş vurmaktır.”
c) Konjönktür itibariyle “ortada / görünür” olmadıkları için şartlar böyle bir operasyon için son derece müsait.
d) Türkiye’nin bölgeye girmesi devamında çıkabilecek kontrolsüz çatışma sonrası, Suriye’ye ortak bir NATO / BM gücünün yerleşmesi, İngilizlerin üs kurması ile sonuçlan(dırıl)abilir.
e) ABD Dış İşleri bakanlığının açıklamasında: “YPG’nin farklı bölümleri var ve bizim desteklediğimiz YPG grupları aslında bunlar değil” sözü ile esasında üçüncü bir ülkeyi / İngiltere’yi işaret etmektedir. Malumunuz İngiliz paramiliterleri YPG / Rojava’da son derece etkin.
d) Ankara’da meydana gelen saldırıya ilk dış tepkinin İngiltere’den gelmesini ve başta Guardian olmak üzere İngiliz gazetelerinin ağız birliği etmişçesine “terör saldırısında şüphelerin PKK üzerinde yoğunlaştığını” yazmalarını ayrıca not edin.
e) Bir önceki “Ankara Saldırısı”nı da MI6 yapmış / organize etmişti. Eylem talimatını ileten, Jacqueline Sutton adlı köprü personelleri Atatürk Havalimanı'nda infaz edilerek MI6’ya cevap verilmişti.
f) YPG’ye en fazla paramiliter / ajan yerleştiren ülke İngiltere’dir ve YPG üzerinden böyle bir operasyonu yapacak kabiliyet ve yeterliliğe fazlasıyla sahiptir.
Yorumlar
Yorum Gönder