İHTİYAT HÜRRİYETİN BEDELİDİR

Vigilia Pretium Libertatis. 

İhtiyat hürriyetin bedelidir.

Bu söz, NATO’nun Avrupa karargahı olan SHAPE’in mottosudur. Mesaj açık.. Ne kadar özgür olursak olalım, teyakkuzda olmalıyız.

Bunun yolu da Stay Behind protokolünden geçer. Stay Behind, NATO ülkelerinde gizli çelik çekirdek yapılarıyla örtülü iktidar odakları oluşturulması ve kontrolün sağlanmasıdır.

Türkiye’den genç bir kurmay subay SHAPE’de görevliydi, keza kendisi zaten NATO Roma Savunma Koleji mezunudur. Türkiye’nin kaosa sürüklendiği 77 – 79 yılları arasında SHAPE İstihbarat Dairesi Temel İstihbarat Şubesi Kuvvet ve Sistem Kısım Amiri idi. Aynı yıllarda SHAPE komutanının da Küresel Çete’nin öz evladı Alexander Haig olduğunu hatırlatalım.

Yaygın dezenformasyonun aksine SHAPE ve NATO Amerikan kurumları değildir, bizzat Küresel Çete’nin vurucu gücüdür.

Bu genç subayımız hızla yükseldi. Personel Dairesi General – Amiral Şubesi Müdürlüğü, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı yaptı. Peşinden NATO Güney Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığı’nda (AFSOUTH) İstihbarat Daire Başkanlığı görevinde bulundu. 

2006 yılında TSK’da Genelkurmay Başkanlığı görevine getirildi. Göreve gelmeden önce Ankara’da SMS savaşları yaşandı. Garip şekilde “internetten kaybolan verilerden” olan bu olay; kendisinin Yahudi olduğu iddiasıyla 6000 üst düzey görevliye sms atılmasıydı. 

Kendisi TSK’nın “bir bilen” olarak söylev de demeçleri en enigmalar içeren komutanıydı. Kendisinin 30 Mart 2007 de Vatan gazetesine verdiği demeçte kullandığı ifadeler oldukça dikkat çekiciydi. “Dünyanın bir yerinde bir kelebeğin kanatlarını çırpmasının dünyanın başka bir yerinde açık ve yağışsız bir havanın tahmin edilmesine rağmen fırtınaya sebep olabileceği iddia edilir. Dinamik koşullar ve çoklu değişkenler sürekli durum muhakemesi yapılmasını gerekli kılar”.

Kendisinin bu açıklaması sonrası yakın çevreme 28 Şubat’tan daha soft ve iktidarı güçlendirecek bir halinin geldiğini söylemiştim. Maalesef haklı olduğum iki ay geçmeden ortaya çıkmıştı. Türkiye bugünlere uzanan bir olay / kurgusal felakatler militarizmine sürüklendi. O güne kadar liberal bir görüntü çizen AKP giderek totaliterci ve İslamcı bir görünüme bürünmeye başladı ve ülke olarak bugünlere geldik. 

Bu komutanın TSK’nın gerektiğinde yurtdışında suikast / saldırılar için kullanılacak olan “Künyesizler” timlerini lağvettiği söylenir. Her sözüyle “kendini Mithat Paşa, Erdoğan’ı Abdülhamid ilan eden” çapsızlarla farkını hissettiren bu komutan, psikolojik savaş uzmanıdır. PKK için; etnisiteyi siyasete, ırkçılığa ve silaha dönüştüren “kontra” terör örgütü teşhisi yapan bu komutan aynı olgunun egemen ulus milliyetçiliği için de geçerli olduğunu ve sistemin temelinin de bunun üzerine kurulduğunu, ustaca perdeliyordu. Bir başka söylevinde üniter devlet yapısının ABD / AB ve “işbirlikçi” Barzani tehdidi altında olduğunu söylerken İsrail faktörünü perdeliyordu. Bu kadar iyi “bir bilen” olan bu komutanın bazı hataları ise “bu kadar ahmaklık ancak alimlikle olur” dedirtecek cinsten. Seçimden 20 gün verilen muhtıra, kış ortası Kandil’e kara operasyonu ve başarısızlık (topluma böyle olmuyor / olmayacak mesajı).

EK: Ankara’da yaşanan SMS savaşlarından sonra kendisi YAŞ bitmeden Genelkurmay Başkanlığı görevine aceleyle atanmıştır.

EK 2: AFSOUTH görevindeyken kendisinin Yugoslavya’nın bölünmesine katkıları için @acikistihbarat ın yazısı: 

http://www.guncelmeydan.com/pano/tolga-ornek-e-acik-mektup-her-sakalliyi-haci-her-uniformaliyi-amca-zannetme-behic-gurcihan-t32599.html

EK 3: Bu komutan ABD, İtalya ve Pakistan’dan Şeref / Liyakat / İmtiyaz nişanları almıştır. Hepsinin bir araya gelmesi sizce neye işaret?